Archive for Aşk gecesi

Evlilik aşkı öldürür mü?


Evliliklerde yaşanan en büyük tehlikenin aşkın bitmesi olduğu söyleniyor. Peki sizin aşkınız bitti mi?

Aşık olduğumuz için evleniriz. Ama nedense evlenince aşk bir rafa kaldırılır. Evlenince aşk biter. Aşk gerçekten biter mi? Yoksa psikolojik olarak aşkın bittiğine biz mi inanırız. Evli olup da aşkı bir ömür boyu süren insanlarda var. Peki bu insanlar nasıl aşkı canlı tutmayı başarıyorlar?

Aşk o insana ulaşamadığın zaman mı güzel sadece? Evlenerek o insana bir ömür adıyoruz da aşkı niye bitiriyoruz? Aşık olmak sadece bekarlara özgü bir olay mı? İkisini bir arada tutmanın nedeni biz değil miyiz? Evlilik aşkı öldürüyor sözü bu kadar etkili mi? Evlendik barklandık aşk bizden geçti diye düşünenler sayesinde aşk ve evlilik iki ayrı kavram halini alıyor. Aslında iç içe yaşanan ve ayrılmaz bir bütün olan aşk ve evlilik bizim sayemizde birbirinden kopuyor. Ardından da evlilik içi sorunlar başlıyor. Evliliği sadece bir kurum haline dönüştürmek için elimizden geleni yapıyoruz.

Aslında ilk aşık olduğumuz zamanları bir düşünelim. O insan bizim için dünyanın en değerli kişisi haline gelir. Yaşam onun çevresinde döner. Onu mutlu etmek için ne gerekirse yaparız. Birlikte aşkın en güzelini yaşarız. Onunla geçen her dakika değerlidir. Zaman su gibi akıp geçer. Gözümüz ondan başkasını görmez. Aklımızda hep yarınlar vardır. Yaşanacak güzel bir ömür ve bitmeyen aşkımız olacaktır. O zamanlar aşkımızın kanıtı olarak evliliği görürüz. Evlilik aşkımızı resmiyete dökmek, tüm dünyaya birlikteliğimizi duyurmanın yoludur.

Evlendiğimiz zaman nedense hepsi son bulur. Tüm dünyaya duyurduğumuz aşkımız sanki önemini yitirmiştir. Evlenmeden önce dünyayı görmeyen gözlerimiz bir anda açılıverir. Evlilikle birlikte önemsiz olan diğer yargılar önem kazanır. Yaşadığımız çevre, aileler birden aşkın önüne geçer. Belki de yetiştiriliş tarzımız nedeniyle evliliğin ağırlığı kaplar hayatımızı. Evli insanlar ağır olurmuş ya. Bir bakarsınız ki evlilik ile birlikte yaşlanmışsınız. Hayattan beklentileriniz bu kadarmış gibi hayata devam edersiniz.

Evlenmeden önce aşık olduğunuz insanı kaybetme korkusuyla yaşarsınız. Evlilik ile bu korkunuz son bulur. Nasılsa artık evlisiniz. Onu kaybetme ihtimaliniz yoktur artık. Aslında bu düşünce o kadar yanlıştır ki… Evli insanlar boşanmıyor mu? Boşanmanın sebeplerini hiç düşündünüz mü? Aşkı ikinci plana atmak boşanmanın başlıca sebepleri arasındadır.

Aşkı bir kenara bırakınca eşinize olan ilginiz azalır. O eski özeni nedense eşimize göstermeyiz. Duygularını, neler hissettiğini hesaplamayız. Nasılsa evlendik ve istediğimiz herşeye kavuştuk. Aynı evi paylaşıyoruz. Hayatı birlikte yaşıyoruz. Bu yeterli mi?
Evliliğin içinde aşkı yaşamak çok daha güzel. İkisini bir arada tutmak hayatımızı mutluluk içinde geçirmemizi sağlar. Aşık insan günün her saatini mutlu geçirir. Yaşadığı olumsuzlukları büyütmez. Evine daha bir keyifle gelir. Evi onun aşk yuvasıdır. Tüm yorgunluklardan, sıkıntılardan kurtulduğu sakin bir limandır.

Aşk ve evliliğin bir arada yürüten çiftlere bir bakın. Gülen gözlerle ve umutlu yarınları görürsünüz. Peki sizde böyle bir hayat istemez misiniz? Öyleyse evlilik ile aşkınızı bir yana bırakmayın. Eşiniz sizin hayatınız aşkı değil miydi?

Aşkınıza ve evliliğinize sahip çıkın. Aşkınız bir ömür boyu sürsün. Evlendiğiniz için yaşam tarzınızı değiştirmeyin. Önce nasılsa yaşamınız aynen devam edin. Evli de olsanız eşinizi kaybedebilirsiniz. Kaybetmemek için aşkınızı canlı tutun. Sizlerde ikisini bir arada tutarak çevrenize evliliğin aşkı öldürmediğini gösterin.

Yorum Yapın

yangın

Picasa SlideshowPicasa Web AlbumsFullscreen

Yorum Yapın

Hızlı sevişin, daha çok zevklenin!

Misafirleriniz gelmeden önce

Güzel bir cumartesi günü, akşam yemeğe arkadaşlarınız gelecek ve siz telaş içinde hazırlıklarınızı tamamlamaya çalışıyorsunuz. Tabii seks yapmak aklınızın ucundan bile geçmiyor ama aslında yemeği fırına verdikten sonra mercimeği de fırına vermemeniz için hiçbir sebep yok! Beş dakikalık bir sevişme partneriniz için hoş bir sürpriz olmanın yanı sıra, sizi rahatlatacak, kendinizi çok daha güzel hissetmenizi ve geceden daha fazla keyif almanızı sağlayacaktır.

Akşam yemeğinden önce

Savaştan çıkar gibi işten çıkıp eve geldiniz ve parmağınızı bile kıpırdatamayacak kadar yorgunsunuz. Ama unutmayın ki yemekten sonra üstünüze iyice rehavet çökecek. Hele gece yatağa girdiğinizde kendinizi hepten bitkin hissedeceksiniz, piliniz tamamen bitecek. Neden yemeğe oturmadan önce biraz birbirinizle ilgilenmiyorsunuz? Bunu daha önce hiç yapmamış olmanız olayın heyecanını daha da artıracak, alışkanlıklarınızın dışına çıkma psikolojisi içinizdeki isteği alevlendirecektir.

Reklam arasında

Özellikle bizimki gibi reklam aralarının on dakikadan az olmadığı bir ülkede kesinlikle değerlendirilmesi gereken bir fırsat… Güzel bir macera filmi izliyorsunuz ve her zaman olduğu gibi yine en heyecanlı yerinde reklam arası verildi. Sinirlenip söylenmek yerine, o kısa zamanı daha anlamlı bir şekilde, yani seksle geçirebilirsiniz. Elinizi çabuk tutun filmin ikinci yarısı başlamak üzere!

Partide

Yasakların cazibesini çocukluğumuzdan beri gayet iyi biliriz. Tehlike bize her zaman ürkütücü ama bir o kadar da çeki gelir; özellikle de yakalanma tehlikesi… Bu tehlikenin cinsel isteği de artırdığımı tahmin edersiniz. Öyleyse kalabalık bir partide, herkes kendi havasındayken partnerinizi 10-15 dakikalığına alıkoymanızın hiçbir mahsuru yok. Kendinize gözlerden uzak bir köşe bulun hayatınız boyunca unutamayacağınız bir cinsel tecrübe için cesaretinizi toplayın ve hiç zaman kaybetmeyin, çünkü her an yakalanabilirsiniz! İşte bu telaşın da tadını çıkarmalısınız artık.

Aşk gecesinde zevkten çıldırın!

Yorum Yapın